Vajinismusa Dair…
İnsan yaşamının ayrılmaz bir parçası olan cinsellik, uzun yıllar boyunca dinsel,kültürel ve ahlaki değerlerden dolayı bir tabu olarak kalmıştır.Toplumsal yaşamdaki değişmelerle tabu olmaktan çıkan cinsellik,beraberinde de cinsel işlev bozuklukları tanı tedavisinde gelişmelere neden olmuştur.
Genel toplum örneklemlerinde yaşamlarının herhangi bir döneminde cinsel işlev bozukluğu bildirenlerin1/3 ile 1/2 oranlarında olduğu ileri sürülmektedir.
Vajinismus terimi Sims tarafından ortaya atıldığı 1861’den bu yana, klinik tablosuve tedavisi şaşırtıcı derecede az değişmiştir. 100 yıldan fazla bir süre önce ortaya atılan temel tema halenkabul görmekte ve bilim adamları vaginismusu “bilimsel ihmale ilginç bir örnek”olarak değerlendirmektedirler.
Vajinismus çiftlerin cinsel yaşamlarını olumsuz etkileyen bir işlev bozukluğudur. Buna rağmen çiftitedaviye getiren etken olumsuz seyreden cinsel yaşam değil, daha çok çocuk sahibi olma arzusudur.
Bir çok çift yardım almadan yıllarca bu durumla yaşayabilir.
Bazı batılı kaynaklarda nadir rastlandığı ileri sürülen vajinismus,
ülkemizde cinsel işlev bozukluğuna başvurularda yüksek oranda görülmektedir ve %43-73 oranındabildirilmektedir.Türk kültüründeki cinsel değerler, cinselliğin anlamı, cinsel ilişkinin tanımı,cinsel işlev bozukluğunun algılanması gibi bazı özelliklerin bu yüksek görülme sıklığında rol oynamış olabileceğibelirtilmiştir.
DSM-IV’te(uluslar arası tanı kriteri)vajinismus özgül bir cinsel işlev bozukluğu olarak sınıflandırılmıştır ve cinsel ağrıbozuklukları alt-kategorisine dahil edilmiştir. Temel tanı kriteri; “vajinanın dış üçte birindeki kas gruplarının,tekrarlayan yada sürekli istem dışı ve cinsel ilişkiye engel olan spazmı”nın olmasıdır. Vaginismus her ne kadarbir cinsel ağrı bozukluğu olarak kabul ediliyor olsa da, tanısı için ağrının olması gerekli değildir.Yapılan araştırmalar göstermiştir ki vajinismusa ilişkin tepkilerin, tehdit edici bir durum karşısında gösterilen genel savunmanınbir bileşeni olduğu tespit
edilmiştir.Vajinismus’un ağrı korkusundan, cinsel ilişkinin tiksindirici olarak algılanmasından, hamile kalma korkusundan ve vajinanın çok dar olduğu inancından kaynaklanabileceği de nedenleri arasında sayılabilir.
Bazı araştırmalar, vajinismuslu kadınlarda ağrı olacağı korkusunun yanı sıra, anksiyete ile ilgili semptomların da önemli olduğunu
bildirmiştir.
Anksiyetenin, cinsel işlev bozukluğu üzerine etkisi, değişken ve karmaşıktır. Anksiyetenin cinsel yanıt üzerinde doğrudan bozucu etkisi olabildiği gibi, altta yatan bir cinsel korkunun işareti de olabilir veya cinsel ilişkiden kaçınmayı motiveedebilir.
Vajinismusun nedenleri arasında; cinsel ve fiziksel anlamda kötüye
kullanılma, cinselliğe yönelik olumsuz tutum,cinsel bilgi/eğitim eksikliği) ve ilişki zorlukları yer almaktadır.
Ayrıca, vajinismuslu kadınların kendine güvensizlik ve yetersizlik duyguları, cinselliğe yönelik olumsuz tutum,cinselorganlarıyla ilgili utanç, iğrenme ve hoşlanmama duyguları yaşadıkları da bilinmektedir.
Ayrıca vajinimus problemi erkekte de reddedilme, suçluluk, öfke, hüsran ve başarısız olma gibi olumsuz duygulara neden olmaktadır
Tüm bu anlatılanlara rağmen vajinismus tedavisi olan bir durumdur.Vajinismusu kader olarak görmek yerine tedavi olmayı seçmelisiniz.3-5 gün süren ve yüzde yüz başarıya ulaşan tedavi yönteminden faydalanmalısınız.