Vajinismus’da Bilişsel Davranışcı Terapi
A.G., 25 yaşında, ev hanımı, 6 yıllık evli ve halen bakire. Lise mezunu, çalışmak istemesine rağmen baba ve ağabeyinin baskısıyla bu isteğini gerçekleştirememiş.19 yaşında zorla evlendirilmiş. Cinsel bilgisi ise arkadaşlarından edindiği bilgiyle sınırlı.
Eşi M.G., 27 yaşında, kaynak işçisi, ortaokulu mezunu. Dini ve ahlaki değerleri nedeniyle daha önce hiç cinsel deneyimi olmamış. Cinsel bilgisi ise çevreden ve arkadaşlarından edindiği bilgiyle kısıtlı. Bu tedaviden sonuç alamazsa eşinden ayrılmayı planlıyor.Yaşanılan sorunu sadece eşinin sorunu olarak görüyor.
Her ikisinin de tutucu ve ataerkil bir aile yapısı var. Tüm kararları aile büyükleri alıyor. Cinsel ilişkiye girememe sorununu, şimdilik ailede kimse bilmiyor.
Bilişsel davranışçı terapiye göre ilk yapılması gereken hastamızın bilişsel profilini çıkarmamız gerekiyor.
A.G’nin vajinismusla ilgili otomatik düşünceleri;
- Cinsel ilişki ağrı verici ve tiksindirici bir durumdur.
- Ağabeyimin ve babamın söylediği gibi erkekler güvenilmez insanlardır, eşime bile güvenmemem gereken durumlar olabilir.
- Cinsel ilişki sırasında her tarafım yırtılabilir ve kanamadan ölebilirim.
- Cinsellik olmadan da yaşayabilirim.
- Cinsel ilişkiye giremezsem eşim benden boşanacak, kendimi kasmadan eşimin söylediklerini yaparak ilişkiye girmeli ve onu memnun etmeliyim.
Vajinismus nedeniyle A.G DE cinsel ilişki öncesi ve sırasında nefesini tutma, kalp çarpıntısı, kasılma (özellikle vajen kası), bacakları kapatıp kenetlenme gibi fiziksel, Korku,öfke,acı,umutsuzluk,üzüntü,başarısızlık gibi duygusal ve Eşini iterek ve bağırarak yataktan kalkma,bir sonraki ilişki için isteksiz davranma,ilişkiye girmemek için hastalık bahaneleri bulma,yatağa geç gitme gibi davranışsal şikayetleri mevcuttu.
Kendimi kasmazsam ilişkiye girebilirim, her normal kadın cinsel ilişkiye girebilir gibi ara inançlarına rağmen hiçbir zaman ilişkiye giremeyeceğim ve eşim beni boşayacak gibi temel inançları vardı.Ayrıca obsesiflik boyutunda iyi bir ev hanımı olmaya çalışmak,her şeyden kendini sorumlu görmek gibi savunma mekanizmaları geliştirmiş durumdaydı.
Bilişsel Davranışcı Terapi
A.G ve M.G çiftine haftada iki seans olmak üzere toplam altı seanslık bilişsel davranışçı terapi uygulanmıştır.İlk seansta eşlerle beraber,daha sonra da eşlerle ayrı ayrı değerlendirme görüşmesi yapılmıştır.Bu görüşmelerde bilişsel davranışcı terapinin bakış açısına göre çiftin yaşadığı vajinismus sorununu; hazırlayan,ortaya çıkaran ve sürdüren faktörler tespit edilmiş,bu tespitler doğrultusunda tedavi planı oluşturulmuştur. Bu tedavi planı doğrultusunda çifte ,cinsel birleşme yasağı konularak,cinsel bilgi düzeyinin yükseltilmesi için çeşitli resim,çizim,kitap,film ya da kasetlerden yararlanabilecekleri anlatılıp CİNSEL TEDAVİLER EL KİTABI kaynak olarak önerilmiştir. Bir sonraki görüşmeye kadar bu kaynağı okumaları (geri bildirim almak koşuluyla) istendi. Duyumlara odaklanma egzersizleri ile beraber A.G’ye bir ayna yardımıyla genital organını incelemesi ve organına dokunması ev ödevi olarak verildi.Böyle bir ödev;
- a) Cinsel bilgi düzeyinin yükselmesi
- b) Eşler arasındaki cinsel iletişimin artması ve inhibasyonun azalması
- c) Hasta-terapist arasında ortak bir dilin gelişmesi açısından fayda sağladı.
İkinci görüşmede,verilen ev ödevleri değerlendirildi , cinsellikle ilgili yanlış inanç ve tutumların neler olduğu tespit edilerek, işlevsiz olan otomatik düşünce ve ara inançları konusunda çalışıldı.Cinsel ilişkinin öğrenilmesi gereken bir beceri olduğu anlatıldı.A.G görüşmelere gelmeden önce aşırı kaygı ve anksiyete yaşadığını ifade ettiği için kendisine gevşeme egzersizleri öğretildi ve var olan anksiyetesi azaltıldı.
Cinsel işlev bozukluğu olan hastaların çoğu cinsel ilişki sırasında pelvik kasları kontrol etmekte zorluklarla karşılaşırlar.Pelvik kaslarının kontrollu bir biçimde kasılıp gevşetilmesi,cinsel uyarılma ve doyum açısından önemlidir.Bu nedenle,üçüncü görüşmede A.G’ye pelvik kas kontrolunu sağlayabilmesi için Kegel Egzersizi öğretilip ev ödevi olarak verildi.Bu egzersizi duyumlara odaklanma,önsevişme ve birleşme sırasında da uygulayabileceği hatırlatıldı.
Dördüncü görüşmede, aşamalı genişletme egzersizine geçilmiştir.Bu görüşme sırasında, çiftin daha rahatladığı,cinsellikle ilgili birbirleriyle daha rahat iletişim kurdukları ,ev ödevleri konusunda motivasyonlarının daha da artığı gözlenmiş ve bu durum geri bildirim olarak da alınmıştır.Daha önce kendi cinsel organından nefret eden,dokunamayan A.G jinekolojik muayeneyi kabul etmiş ve
rahatlıkla muayene olmuştur. Bu aşamada, çeşitli ebatlardaki dilatatörler hastaya ev ödevi olarak verilmiştir. Her bir aşamada bu egzersizler yapılırken A.G’ye eşininde yanında olması önerilmiş ve kontrolün tümüyle kendisinde olacağı hatırlatılmıştır.
Üç gün sonra beşinci görüşmeye gelen çiftin ev ödevlerini başarıyla gerçekleştirdiği,aynı zamanda A.G’nin otomatik düşüncelerini ve bilişsel çarpıtmalarını daha kolay yakaladığı gözlenmiştir. Eski inancının yerine yeni inancını destekleyen deneyimleri kaydettirilerek tartışıldı.
- Cinsel ilişki acı veren bir durumdur-Cinsel ilişki acı veren bir durum değildir.
- Hiçbir zaman cinsel ilişkiye giremeyeceğim-Tedavi sonucunda cinsel ilişkiye girebilirim.
- Eşim ve evliliğimi kaybetmemek için cinsel ilişkiye girmeliyim-Kendim için cinsel ilişkiye girmeliyim.
- Sağlıklı her kadın cinsel ilişkiye girebilir-Ben sağlıklı bir kadınım.
- Erkekler cinsel ilişki sırasında kendilerini düşünür ve ona göre davranırlar-aynı şeyler eşim için geçerli değil
Cinsel ilişki yasağı kaldırılarak çifte, aşamalı koitus egzersizi ev ödevi olarak verilip, sonrasında cinsel ilişki denemesi önerildi.
A.G ve M.G ile yapılan son(altıncı) görüşmede cinsel birleşmenin gerçekleştiği belirtilmiş ve var olan yüksek düzeydeki anksiyetelerinin de yok olduğu gözlenmiştir. Çifte üç ay kadar herhangi bir doğum kontrol yöntemi uygulayarak cinsel ilişki denemelerine devam etmeleri önerilmiş ve tedavi başarıyla sonlandırılmıştır.
Bu çiftimizde olduğu gibi,cinsel işlev bozuklukları tedavisinde, bilişsel davranışçı tedavi oldukça etkili bir yöntemdir.